Karpal Tünel Sendromu

Konu Başlıkları | İçindekiler

Karpal Tünel Sendromu Nedir?

Karpal Tünel Sendromu, bilek bölgesindeki karpal tünelde sıkışan median sinirin neden olduğu bir hastalıktır. Bu durum, genellikle parmaklarda uyuşma, karıncalanma, ağrı ve zayıflığa yol açar. Op. Dr. Hilmi Karadeniz'in uzmanlık alanı olan bu hastalık, özellikle bilgisayar kullanımının fazla olduğu günümüz koşullarında yaygın olarak görülmektedir. Genellikle tekrarlayan hareketler, aşırı kullanım veya travmalar sonucu meydana gelir.

Karpal Tünel Sendromunun Belirtileri

Op. Dr. Hilmi Karadeniz, Karpal Tünel Sendromu'nun ilk aşamalarında belirtilerin genellikle parmaklarda karıncalanma veya uyuşma şeklinde başladığını belirtmektedir. Diğer belirtiler arasında şunlar yer alabilir:

• Bilekte ağrı ve şişlik
• Geceleri parmaklarda uyuşma
• Elin güçsüzleşmesi
• Özellikle baş parmak, işaret parmağı ve orta parmakta duyusal değişiklikler
• Elin sık sık uyuşması

Bu belirtiler zamanla daha şiddetli hale gelebilir ve hastanın günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir.

Karpal Tünel Sendromunun Nedenleri

Op. Dr. Hilmi Karadeniz, Karpal Tünel Sendromu'nun birçok farklı sebepten kaynaklanabileceğini vurgulamaktadır. En yaygın nedenler arasında şunlar bulunur:

• Tekrarlayan Hareketler: Özellikle bilgisayar kullanımında el bileği ve parmaklar sürekli aynı pozisyonda çalışır. Bu, karpal tünelin daralmasına neden olabilir.
• Bilek Travmaları: Düşme veya doğrudan darbe sonucu meydana gelen travmalar, karpal tünelin daralmasına yol açabilir.
• Genetik Faktörler: Karpal tünel sendromu, bazı bireylerde genetik olarak daha yatkınlık gösterebilir.
• Hormonal Değişiklikler: Özellikle hamilelik, menopoz ve bazı endokrin hastalıklar (örneğin şeker hastalığı) karpal tünel sendromu riskini artırabilir.
• Osteoartrit ve Romatizmal Hastalıklar: Eklemlerdeki iltihaplar da karpal tünel sendromunun oluşumuna katkıda bulunabilir.

Karpal Tünel Sendromu Tanısı

Op. Dr. Hilmi Karadeniz, Karpal Tünel Sendromu tanısını koyarken hastanın klinik muayenesinin yanı sıra, bazı ek testler de yapılabilir. En yaygın kullanılan testler arasında:

• Fiziksel Muayene: Ellerin ve bileklerin pozisyonlarına bakarak ağrı, uyuşma ve kas zayıflığı değerlendirilir.
• Elektromiyografi (EMG): Sinir iletim hızını ölçerek, sinir hasarının boyutu hakkında bilgi verir.
• Sinir İletim Testi: Sinirlerin elektriksel aktivitelerini ölçer.
• Ultrason: Karpal tüneldeki basınç ve sinir sıkışmasını gösterir.

Karpal Tünel Sendromu Tedavisi

Op. Dr. Hilmi Karadeniz, Karpal Tünel Sendromu tedavisinde, hastalığın şiddetine ve hastanın yaşam tarzına göre farklı yaklaşımlar sergileyebilir. Tedavi seçenekleri şunları içerir:

1. Konservatif Tedavi Yöntemleri:

   • İlaçlar: Anti-inflamatuar ilaçlar ağrıyı ve iltihaplanmayı azaltabilir.

   • Atel ve Bilek Desteği: Bileğinizi sabit tutarak, gece boyunca dinlenmesine yardımcı olabilir.

   • Fiziksel Terapi: El bileği ve parmak kaslarını güçlendirmek için çeşitli egzersizler önerilebilir.

2. Cerrahi Müdahale: Eğer konservatif tedavi yöntemleri sonuç vermezse, cerrahi müdahale gerekebilir. Op. Dr. Hilmi Karadeniz, cerrahi tedavi olarak karpal tünel açma ameliyatı uygulamaktadır. Bu ameliyat, karpal tüneli genişletmek amacıyla yapılan minimal invaziv bir işlemdir.

Ameliyatın Avantajları ve İyileşme Süreci

Op. Dr. Hilmi Karadeniz, Karpal Tünel Sendromu'na yönelik cerrahi müdahalenin, hastaların çoğu için yüksek başarı oranlarına sahip olduğunu belirtmektedir. Ameliyat sonrası iyileşme süreci, hastanın durumuna ve tedaviye verdiği yanıta göre değişir. Genellikle hastalar, 1-2 hafta içinde normal günlük aktivitelerine dönebilirler. Ancak ağır işler ve spor aktivitelerine başlamak için birkaç hafta daha beklemek gerekebilir.

Karpal Tünel Sendromu, erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilecek bir hastalıktır. Op. Dr. Hilmi Karadeniz, hastalarının en iyi tedaviye ulaşabilmesi için hem cerrahi hem de cerrahi olmayan tedavi yöntemlerini birleştirerek kişiye özel çözümler sunmaktadır. Eğer siz de Karpal Tünel Sendromu'nu yaşıyorsanız, uzman bir hekimle görüşmek, tedavi sürecini hızlandırabilir ve yaşam kalitenizi artırabilir.